Atabetü’l Hakâyık

ve İlk Dönem Türkçe İslami Eserler Sempozyumu

Türkoloji Avrupa ve Rusya’da iki asırlık bir geçmişe sahip olsa da ülkemizdeki tarihi 100 yıl önceye gider. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devletinde Dünya Türkoloji’siyle irtibatlı birkaç kişiden biri olan Necip Asım Bey, başlangıçta Harbiye Mektebinde Fransızca öğretmeni olarak görev yapan bir subaydır. 19. Yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Türk tarihi ve dili alanında ortaya koyduğu eserlerle Türkiye Türkoloji’sinin temellerini atmıştır. İlk dönem Türkçe İslami eserlerimizden biri olan Atebetü’l Hakayık’ı ilk defa bilim dünyasına 1906 yılında Necip Asım Bey tanıtır. Macaristan’da yayınlanan Kleti Szemle Dergisindeki tanıtım yazısının ardından Necip Asım Bey 1918 yılında Hibetü’l Hakayık adıyla eserin ilk bilimsel neşrini gerçekleştirir.

 

Atebetü’l Hakayık’ın bu neşrinin 100. yılı anısına UNESCO tarafından 2018 yılı “Atebetü’l Hakâyık Yılı” olarak ilan edilmiştir. Bu münasebetle Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Ankara’da 28-30 Haziran 2018 tarihlerinde yurtiçinden ve yurtdışından 165 akademisyenin ve araştırmacının bildiri katılımcısı olarak yer aldığı “Atebetü’l Hakâyık ve İlk Dönem Türkçe İslami Eserler Sempozyumu” adlı uluslararası bir organizasyon düzenlemiştir.

 

11-14. yüzyıllar arasında yazılan ve Türk milletini ortak fikirler, düşünceler, inançlar etrafında birleştiren bu eserlerin dil, tarih, edebiyat, eğitim, felsefe, ilahiyat gibi farklı alanların yöntemleriyle değerlendirildiği sempozyumda Türk-İslâm medeniyetinin temel özellikleri kamuoyunun gündemine getirilmek istenmiştir.

 

Atebetü’l Hakâyık özelinde Türklerin hem edebî değeri, hem de muhtevası bakımından zengin, İslâm-Türk medeniyetinin en eski Türkçe eserlerinin incelenmesi ile günümüze ışık tutulmuştur.  Bu eserler, asırlardır bu coğrafyada yaşayanların duygu ve düşüncelerini, insan ve medeniyet tasavvurlarını de günümüze taşımış; Çin’de, Kazakistan’da, Özbekistan’da Anadolu’da yaşayan bütün Türklerin müşterek kültürel mirası olmuştur. Bu yüzden söz konusu eserler üzerinde sadece Türkiye’de değil Türkiye dışındaki Türk coğrafyalarında da çok sayıda araştırmanın yapıldığı bilinmektedir.

 

Dünya Türklüğünün müşterekleri olan ilk dönem Türkçe İslâmî eserler, Türkiye’nin kültürel diplomasisinin de önemli ayaklarından biridir. Türkiye ile Türk dünyası ilişkilerinde kalıcı millî politikaların belirlenip uygulanmasında kültür temelli stratejilere kaynaklık edecek söz konusu eserler, aynı zamanda yerli ve millî insan sermayemizi besleyecek ana damarlardan biridir.

 

Atebetü’l-Hakâyık ve İlk Dönem Türkçe İslâmî Eserler Sempozyumu sayesinde akademik dünyanın önemli isimleri ile asırlar öncesinden temel insani değerler, inanç, ahlak üzerine Türkiye’de bir araya gelmek birçok açıdan anlamlı ve önemli olmuştur. İlk Dönem Türkçe İslâmî Eserler Sempozyumu vesilesiyle millî ve manevî değerlerimize de vurgu yapılması sağlanmıştır.

Sempozyum Programı

Sempozyum Davetiyesi

Sempozyumdan Görüntüler